29 Ocak 2011 Cumartesi

16.kapı- anahtar

yazmak için sarhoş olmam lazım anlıyor musun?
ayık kafayla çok ayık olurum, ali kitap al dan başka bi şey duyamazsın benden...
bugün git yarın gel bu yüzden.
ki biliyorsun yarın yaklaşık 5 dakika sonra olacak.

günleri böyle dakikalarla ayırmasaydık ne olurdu sayın şoför bey?
hava kararsaydı, aydınlansaydı...
kararsaydı, aydınlansaydı...

ne olurdu?
yarın diye bi şey olur muydu yine?
"gün doğunca" diye bi şey olurdu muhtemelen.
yine hava kararmadan bi işler yetiştirilmeye çalışılırdı.
ama elektrik var artık, karanlıkla aydınlık arasında çok da fark yok...
belki saat olmadığı zamanlarda gece çalışıp gündüz dinlenirdik...
hava çok sıcaksa mesela...
enerji harcamasını çk umursamazdık yine muhtemelen..

ama olmaz ki !
gece aydınlatılabilir..
gündüz ne kadar karartılabilirdi ki?
hem bizim (biz burda insanlar oluyoruz)
asıl isteğimiz karanlık değil ki!
yıldızlar da lazım.
değil mi yoksa

değil mi şoför?

sanırım yarın oldu.
yazdım çünkü.
ne yazdığımın önemi yok mu?
içerik boş olsa da olur mu..
boş içerikle yazmak.. hiç karizmatik değil ki alkollü şoför!

alkolsüzken çekilmiyorsun biliyorsun değil mi?
ben de mi?
o zaman bize yaratıcının bir lütfu olsa gerek bu meret...

bak tavanda yıldızlar var..
görüyor musun?
yıldız kayarsa, dilek tut.
bi de elimi tut.

sarhoş mu oldum ne?
hadi kayıyorum ben , git artık hayalimden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder