18 Aralık 2010 Cumartesi

10.kk-Anlat bana .Ne istersen..

Gözlerimi araldığımda bakışlarıma takılan,
takılıp yuvarlanan,
yuvarlanıp tam da parmak uçlarıma düşen o adamı gördüm.

HAni bilmem kaç gün önce arabasına bindiğim,
binip de ilkbahar kokusunu hissettiğim
hissettiğimi içinde bulunduğu boşlukta titrediğim adamı.

Bakışları hemen hemen hiç değişmemişti.
Yakıcı ama huzur verici,
meraklı ama vurdumduymaz..

Odada 3 kişiyiz.Ve
Annem odada huzursuzca dolanıyor adama bakarak..
Neden?

Az çok biliyordum durumumu, sağlığım yerimde. Yüzümdeki dikiş izleri dışında, her şey hemen hemen normal. Hatta içimdekilerin fazlasını almış gibiydim, ruhumda garip bir hissiyat var. sanki ayaklarımın doğal yayları varmış gibi hissediyordum, yürümeye çalışsam uçacağım. Ya da gülmeye çalışsam kahkahalarıma dolanıp boğulacağım.

Sanki fazlalıklarımdan kurtulmuştum
SAnki yüzlerce şeyi silmiş, arınmışım;
ufacık kız çocuğu halime dönmüştüm, at kuyruklu, çilli, turuncu kafa!

O anda hatırladım hatırlayamadığımı..
Kesik kesik, dilimlenmişti hafızam
ve bana en gerçek gelen karşımdaki bu adam,
sanki o boşlukların anlamını biliyordu.
Hatırlayamıyordum yap bozun parçalarını,
yerler karışmıştı.
işte tam o an korktum, şaşırdım..

Bir an tereddüte düştü bakışlarım.

O anımı yakaladı,tuttu o adam.
O olgunlaşmamış yeşil iğde rengindeki gözleri, ince parmakları..
acı kokusuyla dudaklanmış adam. Düşmedi geçmişim.Yaklaştı yanıma.

Bir gün taksme binmiştiniz, sonra sizin evin oralardaydım, kazanızı gördüm. O an koşamadım, dondum kaldım...

dedi

Gülümsedim. Annem hissetti benim içimdekileri
Ardından Odadan çıktı ayaklarını sürükleye sürükleye.

Yanıma yaklaştı adam. Sanki ağır bir yükü taşıyormuş gibi baktı bana.
Damarlarıma sıcaklık yaydı,
gözlerime gurur.
Hatırlarım bu adamı.Sanki tek onu hatırlıyormuş gibi.
Elimi uzattım eline doğru,
sıcacıktı.
Yanıma oturdu.
Anlat dedim

Anlat bana..
Ne istersen:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder